pratisyenlerle başa çıkmalı


"asıl yanlışlık, aşırı dürüstlüktür" (adorno)

1- toplumun dayattığı şeyleri onaylamak / en güzel faşizmdir. sayısız onay ve meşru sayılır.
2- birey/ insan teki/ hürriyeti tanımayan kişi, pratik zihinden yana oluyor, olur. pratik zihin, toplumdur.
3- hakikatin sayısallaştırıldığı yer/ zamanda yalnızca pratisyenler insan öldürür, öldürüyor.
4- pratisyen başka türlü yaşayamayacağı için yarışmak durumundadır.
5- yarışmak ahlaksızlıktır.
6- pratisyen, yarışır.
7- şiir, edebiyat, felsefe ile ilgili olan pratikleşiyor/ pratisyenleşiyor/ bu böyleydi/ denildiğinde dünya çölleşmiştir.
8- iktidar/ hükümet değil, kurum, gelenek, coğrafya olarak iktidar/ giriş kısıtları ve bölümlendirme ile pratisyeni öne görünüre koyuyor/ çıkartıyor.
9- övgü kelimelerinin gerisinde planlı alçaklıklar dizisi/ türk hayatının tüm rahatlığını ortadan kaldırıyor, kaldırmakta.
10- pratisyen, inançlı yalakadır.
11- kitle kültürünün faşist diktasında pratisyen, sakat kalmış/ sakatlanmış bir insan olarak kötülük taşıyıcısıdır.
12- kötülüğün kaynağı mülkiyettir.

13- pratisyen, mülkiyet polisidir.

Mağaradakiler Dergisi,  6. Sayı, Nisan- Mayıs 2015.

aldattı mı /neden aldattı/ne yaptığının farkında mı?


“(eliyle dizine iki kez vuruyor). bu insanın kendine vuruşudur; iki kez. iki kez vurur insan kendine. (eliyle dizine iki kez daha vuruyor).gene iki kez tekrarlandı, görüyor musunuz. iki kez’li bir gece bu gece, ikinci kez’de neler olacak onu bilmiyorum. ama şu an ikinci kez’in içindeyiz”.lale müldür.

aldatmak bir özne değişikliği değildir. aldatmak hareketsiz bir göçebelik/kaçış beklenmeyen bir yerde nefes almak/dinlenmek değildir.
aldatmak/yenilmektir. kabul edilmeyen bir yenilgi oluyor, yenilgi var olduğu görülmeyen bir olaydır.

spinoza, etika’nın ilk bölümünde/tanrı’dan mutlak olarak sonsuz varlığı, yani bir ebedi ve sonsuz bir özü ifade eden sonsuz sayıda sıfatın oluşturduğu bir tözü anlıyorum/not ediyor.
spinoza’ya aldatmayı soruyoruz.

spinoza’nın söylediği gibi/varolan her şey tanrı’nın doğasını, başka bir deyişle özünü kesin ve belirli bir şekilde ifade eder/se rahatız, rahat oluyoruz.

aldatılan/aldatıldığını nereden biliyor?
aldatılan bir haber beklemiyordur /bir açıklama beklemektedir. olaydan/aldatıldığından emindir. emin olmak durumu kendiliğindendir/gerçek ötesi olup olmamasının bir önemi yoktur. gerçekten daha gerçektir. olmadığı kanıtlanamaz dahi /durum budur.

açıklamak, acındırmaktır. hâyâli tarihe dair bir görüşme talebi/maddi bir şey/bir tazminat/kaybettiğine inandığı hâyâli şeyin iadesinin gerçekleştirilmesi/ilk sevgilisinin geri dönmesi.

açıklama bir ifadedir/ifade ise bir acındırmadır. bir olanın çoklukla yer değiştirmesi bir kuşatmadır.
aldatan bir ifade ile hakikat dizgesini yeniden kurarak  ötekinin ifadesini alır. öteki/yakalanmıştır.
tam da adorno’nun söylediği gibi/aldatma olayını aslında şüphelenen gerçekleştirmiştir.
aldatıldığına inananın şüphesi, aldatma olayının kendisinden daha vahimdir. muhteşem olan the vahim olanın /bir kahve daha içer misin/olağanlığında sorulmasıdır.
görülenlerin/duyulanların bir hâyâli teori ile ilişkilendirilmesi varoluşa yönelik en büyük aldatmadır. eksik/yanlış/tutarsız olandan yola çıkılarak olmuş olan ve olacak olan her şeyin yorumlanması ahlâksızlıktır.

ahlâksızlık/varoluşa dair ikiyüzlülüktür.


spinoza: ‘hiçbir şey, tanrı olmaksızın varolamayacağına ve kavranamayacağına göre, doğanın tüm varlıklarının, kendi özleri ve kendi yetkinlikleri oranında tanrı kavramını kuşattıkları ve ifade ettikleri kesindir; dolayısıyla, doğada ne kadar çok şeyi bilirsek, eriştiğimiz tanrı bilgisinin o oranda büyük ve yetkin olacağı kesindir’.

Fil Dergisi, 1. Sayı, Mart 2015.

bir türk doktoru olan halil bezmen’in isyan ve aşk isimli romanına dair bağzı notlar



 ‘beş gün geçti sensiz. adın beş olsun’. levent yılmaz. 

‘bir köpek yazı yazmaz –elbette elbette’.deleuze-guattari.

kip, ifade edicidir. kendi payına ve bulunduğu yerde.

halil bezmen  adına 11. kitap yayınlandı. sessizlik. bir roman. roman kahramanı kalb-i müşfik 50 yaşında her şeyini kaybediyor. bir kaybediş oluyor. görmek/anlamak için kaybetmek gerekir, gerekiyor. bu istatistiki bir olay.  yalnızca kaybeden sadeleşebilir. imkândır. ve sadeleşmek gerçekleşmek oluyor. burada/şimdide olmak/bulunmak.  sahip çıkmak, fark etmek, uykudan uyanmak. bir varlık tuzağı olan endişeden yırtmak/kalmak/kurtulmak.

devrimler çağı geçmişte kaldı. atları vur, kalıyoruz. kurtuluş, budur.

yazar bir romancı değildir. roman, öldü. oldu bir zaman. yazıyor. kendisi bir eski iş adamı, bir mühendis sayılmamalıdır. öyledir. sayılmamalıdır. sanat, tanrı’ya verilen bir yanıttır. kendisi bir hayat bilginidir.

kendisi mi? yaşamdaki olayları ve yaşam düzeneğini anlamaya çalışan ve onları kendisi ile ilişkilendiren bir eylemcidir. eylemci mi? fikirlerin insan tekinin hayatını/toplumsal hayatı etkileyeceği varsaymaktır. fikre inanmaktır. fikrin olay üzerindeki gücüne, fikrin ve sezginin etkisine. bir âşk adamı. bir mitolojik dil kurucusu. varlık ile dil ilişkilendiricisi. romalı.
isyan ve âşk isimli romanı bir model. osmanlı düzenine dair. düzende bir asker var. bir de isyancı. ikisi arasındaki ilişki tarih oluyor.

devlet diye bir şey var. devlet, vergi alır. vergi yükü ağır geldiğinde isyân çıkıyor. bütçe açığı ile akan kan arasında bir nedensellik ilişkisi kuruluyor, var. devlet, ortodokstur. devlet ne olursa olsun ortodoksiden vaz geçmiyor. değişmeyi reddeden bir devlet var. değişimi temsil eden pargalı, süleyman tarafından kanunsuz bir şekilde boğazlanıyor. büyük  ilktir.

halil bezmen, sencer divitçioğlu ile aynı yolda.

sencer divitçioğlu, düşündü. göçtü. sencer divitçıoğlu’nun kurduğu model coğrafyanın belirleyici olduğu bir tarih modelidir. roma, roma düzenidir. osmanlı, roma düzenidir. tarih maddesi coğrafya oluyor. tarih, bu kadar.

halil bezmen önceki hayatında bir kapitalist idi. isyan ve aşk’taki osmanlı tarihi ise marxist bir analiz oldu. çünkü, belirleyici maddedir.

sayfa 43: “hayır, hayır, acımasızca rüşvet aldıklarını kabul ediyor tabii. saklanacak gibi değil zaten. ‘soymak’ kelimesine itiraz ediyor. aksine hazineyi koruduğuna inanıyor.kanunlarımıza göre, bütün çaldıkları, öldükleri an hazineye devredilmeyecek mi? onun  bunun elinde heba olacak paraları rüşvet alma yöntemiyle biriktirip, devlet namına tasarruf ettiklerini ileri sürüyor”.
bu, muhteşem. felsefe, değişmiyor. zamansız. coğrafya, belirler.

roman. hayret.

halil bezmen, yazarak düşünüyor. bu enfes bir olaydır.


spinoza :”hiçbir şey, tanrı olmaksızın varolamayacağına ve kavranamayacağına göre, doğanın tüm varlıklarının, kendi özleri ve kendi yetkinlikleri oranında tanrı kavramını kuşattıkları ve ifade ettikleri kesindir; dolayısıyla, doğada ve kadar çok şeyi bilirsek, eriştiğimiz tanrı bilgisinin o oranda büyük ve yetkin olacağı da kesindir”.

Meram: Yeni Yol Fanzin 5, Nisan 2015.

şubat blues

                                                             ’kaos var/bu durumda şartlar uygundur’. mao.

1.türklerde /âşk/olmayan bir şeydir. inanılmadığı için olmayan bir şey.
2.âşk/bir başlangıç rızasıdır.
3.âşk/bir geliş/coşku ile geliş ve emeksiz bütünleşmedir.
4.türkler/inanmaz.
5.türkler âşka /allaha ve her şeyde bir hayır olduğuna inanmaz.
6.türkler âşksızlık; öznesiz âşk/failsiz kötülük ve belirsiz iktisat ortamı oluşturur.
7.insanlık; 18.yüzyıldan bu yana rasyonel bir zaman diliminde yaşıyor.the devre ilerleme düşüncesi ve ilerleme devresidir.
8.türkler; the ilerleme devresinden habersizdir.
9.türkler ilerlemeye dair maruz kaldıkları problemler tarafından yok edildiklerinin farkında değildirler.
10.türkler/saat kaç/sorusunu sormuyor. türklerde saat kavramı yoktur. ölçü ve ayar.
11.soru şudur. niçin kendini âşktan yoksun bırakıyorsunuz?
12.bir türk tipi vardır/ne söylersen/bir başka şey söyler/bağlantısızdır/geçiştirir ve geçiştirmek en açık ahlâksızlık oluyor.
13.bir dil problemi var/karşıdaki dinlemiyor ve bir soru karşısında yanıt vermek yerine bir başka şey söylüyor.
14.bir alıştırma olsun için adorno’nun estetik teorisini anlatıyorsunuz/ben öyle değilim/diyor. sen kim oluyorsun ve merkezde kim/ne var?
15.türk bir teori ile karşılaştığında varoluşunun/tarihinin/yerinin sorgulandığı zannına kapılıyor. sorgulandığını sanıyor/türk, sorgulamaya bayılıyor. her bir türk, normal olarak bir savcıdır.hukuksuz ve korsan.
16.teorik bakmak/teori kurmak ve teoriden yola çıkmanın küçümsendiği bir yer/zaman çıkışsızlığa rıza göstermektir.
17.olay karşısında/hiçbir şey olmaz bu ülke hep böyleydi biz ne badireler atlattık/yaklaşımı tarihsizliğe rıza göstermektir.
18.batı en çok/ölçü düzen ve yön/kavramları ile ilgilidir. tarihin maddesi tek bir medeniyet oluşturdu batı’dır.
19.batı medeniyetine âşk ve allah ile karşı çıkılmaz/karşı olmak bir dünya görüşü değildir.
20.estetik yoksunluğu batı dışında büyük bir çıkışsızlıktır.

21.ne olacak sorusu pratik değildir.

Meram: Yeni Yol Fanzin, 4. Sayı, Şubat 2015.

enis fosforoğlu/ milleti millet yapan şey sanattır/ bir hatırlatıcı

“her şey bir imâ/açıklamadır/tanrı’ya ait”.spinoza

çocukluğumda hatırladığım en güzel şeylerden bir şey/enis fosforoğlu’nun televizyondaki hâlidir. çocukluğum ne zaman başladı ve bitti/bitti mi/bilmiyorum. hiç
düşünmedim.

meram’daki bağ evinde/ geniş aile & tv’de enis fosforoğlu.

hatırlamak/yitip giden zamanın bıraktığı boşlukla karşı karşıya gelmeyi göze almaktır. o boşluk/yeni bir şey ile doldurulması imkânsız bir boşluktur. korku/hatırayı unutmak korkusudur.

enis fosforoğlu/meramdaki bağ evindeki herkes için evden biridir/meram'dan yerli insanlardan birisidir/yolda selâmlaşılan zarif bir üslup ile konuşulan/gündelik olağan şeylerin muhteşem bir musiki şeklinde konuşulduğu/sade doğal ve samimi.

enis fosforoğlu/benim için kaybettiğim bir kültür ortamının bir imgesidir.
kaybolan şeyler iki anlam taşıyor. bir. onlar değerliydi ve kaybetmek sonsuza kadar kaybetmektir. iki. onlar kayboldu ben direniyorum ve burada oluşumun ne anlamı var/sorusu. enis fosforoğlu yaşıyor & biz yaşadığımızı varsayıyoruz.

enis fosforoğlu ile bizi bir arada tutan şey nedir/yanıtını bilmediğim bilemediğim bir soru. zor değil imkânsız. spinoza der ki bir şeyi olumlayan ya da yadsıyan asla biz değiliz. ama/bizde kendindeki bir şeyi olumlayan ya da yadsıyan şeyin bizzat kendisidir.

kısmet mi? ne olduğunu bilmediğim bir şey. farklı olan insanların farklarından kaynaklanan bir benzerlik var. biliyoruz ki o farklı/fark başlıbaşına fark bir benzerlik kaynağı oluyor. ses /ara ses/şekil/koku/kumaş/bakış/hareket.

enis fosforoğlu/olağan bir hayata dair bilinen yaşanan hissedilen bir olayı/olağanüstü bir şekilde yorumluyor. sanat/bir yorum işte. tekrar değil ince bir fırça darbesi/bir titreşim/başka türlü algı/özgür yer değiştirme.

enis fosforoğlu’nu izlediğim devreyi çocukluk devresi olarak adlandıralım. çocukluk/ hakiki bir devredir. insan hakikatinin var olduğu/mahremiyetin korunduğu bir devre.
gelişme için mahremiyet gerekir. enis fosforoğlu/meram’da bizden birisi olarak mahremiyetimize müdahale etmedi. kıymetini şimdi anlıyoruz.

şimdi anlıyoruz /çünkü bilincimizin koşullarına ve yanılsamalarına her türlü müdahale en dramatik şekilde şimdi yapılıyor. enis fosforoğlu/çocukluk masumiyeti/samimiyetidir.

Meram: Yeni Yol Fanzin 3. Sayı, Kasım 2014.